Bir süredir hepimiz COVID-19 olmanın veya sevdiklerimize bulaştırmanın endişesi içinde yaşıyoruz. Bu endişe üzerine normal yaşantılarımızın ciddi ölçüde değişmesi; maske zorunluluğu, karantinalar, ekonomik kriz bizleri ciddi bir strese sürüklüyor. Bu durum da en belirgin olarak cildimizi ve psikolojimizi etkiliyor! Gözle görülür şekilde bitkinleşen ciltlerimiz, aşılama ile birlikte virüsü geride bırakmaya hazırladığımız bu dönemde ilgimize ihtiyaç duyuyor. Pandeminin cildimize etkisi nasıl bir etkisi gerçekleşti ve bu etkileri nasıl geri dönüştürebiliriz sizin için araştırdık.
Pandemi cildimizi nasıl etkiledi?
Yaşınız kaç olursa olsun, pandemi yaşanmadan önce çekindiğiniz fotoğraflar ile şu an aynadaki sizi karşılaştırdığınızda,, bir fark göreceksiniz. Belki akne problemi yaşamaya başlamışsınız veya cildiniz donuklaşmış olabilir. . Belki de erken yaşlanma belirtileri yaşamaya başladınız ve ince çizgileriniz artmış olabilir. Bunların hepsi sağlık, ekonomik ve sosyal krizlerle geçen son iki sene içinde yaşanması oldukça normal belirtiler. Peki, neden?
Stres hormonu kortizolün artması
Bedenin kendini tehdit altında hissettiği zamanlarda verdiği savaş ya da kaç tepkisine stres denir. Bu bir tür parasempatik reaksiyondur. Bu durumda vücut iki tane stres hormonu; kortizon ve adrenalin salgılar. Bu hormonların amacı enerji seviyelerini yükseltmek için bedenin kaynaklarını parçalamaktır.
Kortizol kan şekerini arttırarak tüm vücutta yarattığı parçalama etkisini cilt üzerinde de mineral, vitamin ve proteinleri, örneğin kolajeni yakarak gösterir. Cilt hücreleri büyük oranda su kaybeder. Hicresel yenilenme ve kan dolaşımı yavaşlar. Sonucunda cilt elastikiyetini, sıkılığını kaybeder ve dokularındaki enflamasyon, oksidasyon aktivitesi artar.
Bu durumun gözle görülebilir sonuçları ise şu şekildedir:
Cilt mikrobiyotasının bozulması
Göz altı morlukları
Sarkma
Sebum salgılanmasının artması
İnce çizgile
Kızarıklık
Hassasiyet artışı, egzama, atomik dermatit
Donukluk
Kuruluk
Akne ve kapanan gözenekler
Sürekli olarak maske takmak
Uzun süreler boyunca cildin neredeyse yarısını maske ile kapatmak, nem bariyerini ve dengesini negatif yönde etkiler. Oksijenle teması azalan, kir ce tere teması artan yanak ve çene bölgesinde akne problemi, kızarıklık, tıkanan gözenekler ve yağlanma yaşanır. Yaşanan bu akne sorunu, yeni ismiyle Maskne beraberinde lekelenmeyi de getirir. Uzmanlar Maskne’yi engellemenin tek yolunun cildi maske takmadan önce hazırlamak; temizlemek, nemlendirmek ve mümkünse makyaj yapmamak olduğunu söylüyor.
Uzun süre kapalı ortamlarda; evlerde kalmak
Genelde iç mekanlar daha kuru bir havaya sahiptir. Aynı zamanda hava dolaşımı oldukça kısıtlı olduğu için dış mekana oranla daha kirlidir. Evlerdeki havanın kirli ve kuru olması normal zamanlarda cilt üzerinde ciddi bir problem yaratmazken karantina boyunca yaşanan uzun süreli ve kesintisiz maruziyet, cilt bariyerini negatif yönde etkiler. Bu durum beraberinde egzama, cilt kuruluğu, atomik dermatit gibi hassasiyete bağlı problemler getirir.
Ayrıca karantina süresince ciddi miktarda artan mavi ekrana; TV’ye, televizyona, bilgisayara bakma süresi de cilde zarar verir. Yapılan çalışmalara göre, , kümülatif biçimde biriken mavi ışık maruziyeti pigmentasyona, ince çizgilere ve kızarıklığa yol açmakta. Buna karşın,güneş kremi zararlı UV ışınlarından korumanın yanı sıra mavi ışığı da bloke eder. Bu sebepten dolayı evden hiç çıkmadığımız günlerde bile düzenli bir şekilde her gün güneş kremi sürülmesi çok önemlidir.
Pandeminin cildimizde bıraktığı negatif etkileri nasıl geçirebiliriz?
2 senelik olağandışı bu dönemin cildimiz üzerinde bıraktığı zararı dışarıdan olduğu kadar ruhumuzu da iyi gelen bütüncül bir tedavi ile geçirebiliriz.
5 adımlık basit ama etkili bir cilt bakımı rutini; cilt temizleyicisi, retinol, nemlendirici, antioksidan; örneğin C vitamini serumu ve yüksek korumalı bir güneş kremi cilt problemlerinin iyileşmesine ve genç görünümünün korunmasına ve yeterli olacaktır.
Cilt bakımın haricinde hasarın ana sebeplerinden biri olan stresi en aza indirmeye yardımcı mindfulness ritüellerini de günlük yaşama dahil etmek gerekir. Meditasyon, yoga, journaling, nefes çalışması gibi farkındalık arttırıcı pratikler zihinsel sağlığımız kadar cildimizi de korur.
Bununla birlikte vücuttaki enflamasyonu azaltmaya yardımcı, işlenmemiş ve sağlıklı gıdalarla dolu bir beslenme izlemek, uyku düzenine dikkat etmek ve düzenli bir egzersiz rutini oluşturmak ruh halinin ve dolayısıyla cildin iyileşmesine yardımcı olacaktır.